[BOŞ SES] Merhabalar! Bugün infertilite alanında uğraşan herkesin sıklıkla karşılaştığı ama aslında hiçbirimizin karşılaşmak istemediği bir konuyu ele almak istiyorum. İnfertilitede tedavi başarısızlığı. [BOŞ SES] IVF tedavisi gebelik isteyen çiftler için son şanstır. IVF'in tedavi yöntemlerinin çeşitleri uygulanabilir ama sonuçta onun da üzerinde bir tedavi şansı yoktur. Her ne kadar IVF tedavisi kadın için invaziv, komplike, rahatsızlık ve huzursuzluk verici bir çok prosedür içerse de infertilite tedavisi-interfilite sorunu yaşayan çiftler için IVF en uygun seçenektir. IVF'in tedavide başarı olasılığı dünya genelinde bakıldığı zaman yüzde otuz yedi nokta sekizle altmış arasında değişmekle birlikte görüyoruz ki hala başarısızlık da yaygın bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bazı yazarlar kadınların IVF detavisine ve hatta başarısızlığına dahi oldukça iyi uyum gösterdiklerini daha doğrusu böyle göründüklerini ancak hala bir kısmının tedavi başarısızlıkla sonuçlandığı takdirde klinik olarak da belirlenebilen yani o düzeyde emosyonel problemler yaşadıklarını vurgulamaktadırlar. Çünkü IVF tedavisi için çiftler çok fazla çaba harcarlar, ümitlerini ortaya koyarlar, ekonomik yüklerini ortaya koyarlar ve tedavi gebelikle sonuçlanmadığı takdirde bu başlangıçtaki ümit ümitsizliğe dönüşür. Aslında bu sefer de olmadıdan ziyade belki de hiç bir zaman çocuğumuz olmayacak şeklinde ümitsizliğe dönüşebilir. İnfertilitenin yarattığı anksiyite, depresyon gibi emosyonel tepkiler başarısız tedavi sonrası daha da yükselerek en üst düzeye çıkabilir, şiddetlenebilir ve bu baş etme mekanizmalarını kullanılmasını güçleştirebilir. Dolayısıyla da bu verilen tepkiler giderek daha da şiddetli hale dönebilir. Baktığımız zaman IVF başarısızlığı sonunda verilmiş en yaygın tepkilerin anksiyete, depresyon evlilik ilişkilerinin olumsuz etkilenmesi, belki birbirini suçlama, sen yeterince istemedin, sen üstüne düşen görevi yapmadın, yine başarısız olduk gibi ifadeler, seksüel hayatın memnuniyetsizliğe doğru gitmesi, ya da artık bu defteri kapattık, bu tedavi başarısızlıkla sonuçlandı, şimdi yeni bir tedavi için güç toplamalıyız, enerji toplamalıyız şeklinde sonuçlanabilir. BU gebeliğin oluşmaması, gebelikle ilgili hayeller, ümitler giderek bir kayıp türüne dönüşebilir. Kişi kayıp duygusunu yaşayabilir çünkü her tedavi aslında gebelik elde etmek için başlanılan ve onun son olacağı hayal edilen, düşünülen bir süreçtir. Buna karşın her sonuçlanmamış gebelik de bir kayıp olarak, hayellerin kaybı, gelecekle ilgili planların kaybı, rollerin tekrar kaybı şeklinde kadında ve erkekte yas sürecini başlatabilir. Diğer çalışmalara da baktığımız zaman IVF'in negatif sonuçlanmasıyla birlikte benlik saygısında azalma kendini zayıf hissetme, depresif mod, hafıza, konsantrasyon bozuklukları, korkuları görmemiz mümkündür. Başarısız IVF tedavisini özetleyecek olursak kadın ve erkek açısından psikososyal yıpranma yaptığını biliyoruz, fiziksel yıpranma, emosyonel ve ekonomik yıpranma yaptığını da biliyoruz. Zaten ekonomik yıpranma IVF başarısızlığında kadınları en zorlayan yıpranma türü olarak da karşımıza çıkıyor. Başarısız tedavi ne demek? Tüm eski tedavilerin yükünün yani daha önceden görülmüş tedavilerin tüm yükünün ve orada yaşanan tüm yıpranmaların boşa çıkarak hepsinin yeniden omuzlara yüklenmesi anlamına geliyor. Hatta bu yetmiyor bir de üstüne eski tedaviden kalanlar, hayal kırıklığı, azalmış umutlar azalmış maddi kaynaklar da daha da katkı verebiliyor. Dolayısıyla IVF tedavinin tanı ve tedavisi-IVF'in infertilitenin tanı aşamasında olduğu kadar tedavi aşamasında verdiğimiz kadar aslında çok daha önemlisi gebelik testi negatif sonuçlandığında çiftlere verilecek hemşirelik bakımı bence infertilite tedavilerinde en önemli yeri tutuyor diye düşünüyorum. Baktığımız zaman aslında çift açısından çok da negatif sonucun beklenmedik bir durum olmadığını biz biliyoruz ama hiç bir zaman çiftler gebe kalamamak üzerine tedaviye başlamıyor. Bizim de bunun farkında olmamız gerekiyor. İstatistikler diyor ki tedavi görenlerin üçte ikisi negatif sonuç alacak. Biz bunu biliyoruz. O nedenle de aslında buna hazırlıklı olmamız gerekiyor. Biz hazırken kişileri de gerçekçi başarı oranları, kendilerine özel kadının yaşına, overlerinin verdiği cevaba, daha önceki tedavi sikluslarındaki deneyimlerinize dayanarak her çift için gerçekçi gebelik şansları üzerinde durulması ve gerçek olmayan hayellere sürüklenmelerinin önlenmesi son derece önemli. Tedavi süresince çiftlerin iyi desteklenmesi çok önemli. Bu neden önemli? Çünkü fiziksel yıpranma ve psikolojik yıpranmadan bahsettik. Tedavi sürecinde çift kendisinin ne kadar desteklenmiş, ne kadar iyi bir hemşirelik bakımı almış, ekiple ne kadar iyi iletişim kurduğunu düşünmüş olursa bir sonraki tedavi onun için o kadar kolay gelecektir. Oysa o süreç kadın ve erkek için yıpratıcı geçtiyse IVF ünitesine gİderken ayakları geri geri gittiyse, aldığı hizmetten memnun kalmadıysa, kendisinin anlaşıldığını düşünmediyse, kendisinin sorunlarıyla ilgilenilmediğini düşündüyse o zaman o tedavinin çifte olan yükünün çok daha ağır olacağını ve başarısızlık durumunda daha olumsuz duygular yaşayacağını tahmin etmemiz gerekir. Bütün bunların yanında tedavi sonucunda yapılacak görüşmede görüşme için bunu sadece negatif sonuçla başetmeleri için yapmak yeterli değildir. Daha IVF ünitesinin kapısından girdiği andan itibaren kişinin, biraz önce de söylediğim nedenlerle negatif sonuca adaptasyonunu sağlamaya yönelik işlemlerin yapılması gerekir. Özellikle başka şehirlerden, başka uzak yerlerden gelen kişiler gebelik testlerini genelde evlerinde başka bir yerde yaptırarak aldıklarından merkezden uzakta öğrenirler ve aslında kendilerini daha yalnız hissederler. Bu nedenle gebelik testi sonucunda çiftle bir görüşme sağlanması ya da telefonla danışmanlık becerileri gelişmiş hemşireler tarafından bu aktivitenin gerçekleştirilmesinin çiftin psikolojik durumuna önemli katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Bu bilgiler ışığında IVF'in negatif sonucunun önemli bir sorun olduğunu bu sonuca adapte olarak önüne yeni planlar ve etkili baş etme için planlarını organize etmek üzere nasıl çıkacaklarını düşünerek bir araştırma planladık. Bu Roy'un adaptasyon modeli doğrultusunda hemşirelik bakımına uyguladığımız bir doktora tezimdi benim. ''IVF'in negatif sonucuna hemşirelik'' başlığı taşıyordu. Burada kadınlara iki guruba ayırdık kontrol ve çalışma gurubu olarak. Bir guruba adaptasyon modeli çerçevesinde hemşirelik bakımı uyguladık. Bir grup normal merkezin rutinleri doğrultusunda hemşirelik bakımı aldılar. Ve embriyo transfer öncesi ve transfer sonrası ve transferden gebelik testini öğrendikleri an ve ondan bir ay sonra olmak üzere üç kez anksiyete, depresyon ve beden imajı skalalarını uyguladık. Elde ettiğimiz sonuçlara göre gebelik testi negatif sonuçlandığında hem çalışma gurubundaki hem de kontrol gurubundaki kadınlarda depresyon ve anksiyete düzeylerinin birden yükselmiş olduğunu belirledik. Buna karşın beden imajlarının da düştüğünü belirledik. Gebelik testinden bir ay sonra dahi hala hem kontrol hem de çalışma gurubunda anksiyete ve depresyon düzeyleri gebelik testi öncesine göre yani embriyo transfer gününe göre yüksek düzeydeydi ve beden imajları düşüktü. Yani embriyo transferin gebelik testinden bir ay sonra bile kadınların psikolojik durumları henüz tedavi öncesi haline gelememişti. Kendi uyguladığımız modelin etkinliği açısından baktığımız zamansa kontrol gurubundaki anksiyete depresyon düzeyinin çalışma gurubundakine göre daha düşük olduğunu, kontrol gurubundakinin daha yüksek olduğunu belirledik. Beden imgesi düzeylerinde ise fark yoktu. Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz: Kadınların tedavi süresince uygun hemşirelik girişimleriyle desteklenmesi tedavinin negatif sonucuna adaptasyonu sağlayıcı bir etki göstermektedir. Başarısız tedavinin infertilitenin yoğun sorunlarını taşıyarak, umutla çocuk sahibi olma çabası gösteren çiftlerin tedaviye başladıklarından daha kötü psikolojik bir profille evlerine geri dönmeleri IVF ünitelerinin ve orada çalışan sağlık personelinin istemeyen tedavi sonucudur. Bu nedenle IVF ünitelerinde gebelik kadar tedavinin oluşturduğu psikolojik sonuçlara da önem verilmesinin gerekli olduğu vurgulanmalıdır. IVF içinde çiftlerle en çok görüşen disiplin hemşirelerdir. Ve bu konuda bunu destekleme konusunda hemşirelere önemli görevler ve roller düşmektedir.